Neden acı veren, çözülmemiş sorunlarla dolu anıları tekrar hatırlamak isteyelim ki? Özellikle hayatımızın önemli dönüm noktalarında yer almış insanlarla ilgili bu tür deneyimleri yeniden neden hatırlayalım? Peki, danışanlarla birlikte bu zorlu duygusal yolculuğa çıkmanın ne gibi faydaları olabilir?
Bir psikolog olarak, yıllar boyunca danışanlarımın geçmişteki zorlu deneyimlerini işleme süreçlerine tanık oldum. Bu sürecin, onların hayatlarında ne denli derin ve dönüştürücü etkiler yaratabildiğini gözlemledim. Şimdi, seanslarda geçmişteki zorlayıcı yaşantıları konuşmanın neden bu kadar önemli olduğunu ve nasıl yardımcı olabileceğini üç adımda inceleyelim.
Bütün zorluğuna rağmen geçmişe bakmanın birçok faydası var.
İnsan beyninin duyguları nasıl işlediği konusundaki çalışmaların sunduğu bulgular gösteriyor ki dünkü duygularımız bugün duygusal bağlantılar kurma ve sürdürme yeteneğimizi etkiliyor. Örneğin; erken yaşlarda bir çocuğun gözüyle deneyimlediğimiz, bir çocuk olarak duyguları hissettiğimiz ve anlamlandırdığımız anılar birer duygusal bilgi deposu olarak beynimizde saklanıyor. Acaba bugün yaşadığımız ve geçmişte çok benzer olan durumlara bu bilgi deposundan hızlı cevaplar veriyor olabilir mi? Dolayısıyla geçmişe bakmak, bize bugün verdiğimiz duygusal tepkileri anlamak adına bir anahtar sunuyor. Yaşadığımız her deneyim, geçmişte yaşadığımız zorluklarla doğrudan bağlantılı olmasa bile, günümüzde oluşturduğumuz duygusal tepkilerin kökenlerini anlamamıza ışık tutabilir. Bu sayede, bu tepkilerin nedenlerini daha iyi kavrayabilir ve onlarla başa çıkma yolları bulabiliriz.
2. Terapi, geçmişteki zorlayıcı olayların getirdiği duyguları daha güvenli, yargının olmadığı ve tarafsız bir alanda deneyimleme şansı verir.
Bu sebeple pek çok terapi ekolü danışanın geçmişte yaşadığı zorlayıcı olayları yeniden ziyaret etmesine yardımcı olmaktadır.
Geçmişte incindiğiniz, öfkelendiğiniz veya derinden üzüldüğünüz anları konuşuyor olmak, zihnimizde görselleştirmek; geçmişte hissettiğimiz benzer duyguları tekrar hissetmemizi sağlıyor. Bu hissi, anıyı veya duyguyu silmek mümkün olmasa da daha güvenli bir alandan bu anıya bakıyor olmak birçok bilgiyi ve farkındalığı beraberinde getirebiliyor.
3. Yeni olaylara ve etkileşimlere, geçmişten taşıdığımız otomatik tepkilerle ve duygularla cevap vermek yerine şimdiki zamanda bize uygun olanı kullanabilme gücü sunuyor.
Bu tür farkındalıklar, kendimizi gelecekte benzer durumlar ve ilişkiler içerisinde bulduğumuzda daha farklı hareket edebilmemize olanak tanıyor. Hatta bazen fark etmediğimiz ama hayatımızda sürekli tekrarlayan döngüleri bu şekilde kırabiliyoruz.
Dünkü duyguların, deneyimlerin bugünü nasıl etkilediğini anlamak; hayatla daha özgür bağlar kurmamızı sağlar.
Terapi, bu bağlantıyı çözmenize ve daha özgür bir yaşam sürmenize yardımcı olabilir. Kendinizi keşfetmek ve potansiyelinizi en üst düzeye çıkarmak için ilk adımı atmaya ne dersiniz?
Kaynaklar:
Gottman, J. M., DeClaire, J., & Gottman, J. (2001). The relationship cure. New York: Three Rivers Press.
Yazıyı beğendiyseniz yorumlarınızı paylaşmayı ve "Kaygı Bozukluğu Nedir? Kaygı Bozukluğu ile Başa Çıkmanın 8 Yöntemi" yazısına da göz atmayı unutmayın!
Bu yazı yalnızca bilgilendirme amaçlıdır. Tanı ve tedavi süreçleriniz için mutlaka bir uzmana danışınız.
Comments